3 Ocak 2010 Pazar

Son 25 yıla damgasını vuran 5 hoca!

Bazıları tek günlük, bazıları ömür boyu efsane oldular...

Mustafa Denizli: Aslen Beşiktaşlı olan Mustafa Denizli, her iki ezeli rakibe de şampiyonluk yaşatmış tek Türk hoca. Galatasaray'da iki dönem (1985-89 ve 1990-92) çalışan teknik adam 1983-84 sezonunda futbolcu olarak da Galatasaray forması giymişti.

Werner Lorant: Alman Lorant'ın kariyerindeki en büyük başarısı şüphesiz onun yönetimindeki sarı-lacivertlilerin 6 Kasım 2002'de Galatasaray'ı 6-0'lık hezimete uğratması. O günden sonra kariyeri tepetaklak olan, ükemizde tutunamayıp Çin ve Slovakya'da adı sanı duyulmamış takımları çalıştıran Lorant, bundan sonra hiçbir şey yapmasa da Türkiye'de hiç unutulmayacak bir isim.

Todor Veselinoviç: Futbol ulemaları ısrarla "Tek taktiği çıkıp oynayın diyip at yarışı oynamaktır." diye dezenformasyon yapsalar da maç esnasında birçok oyuncuya "Nereye koydum orda oyna" diyecek kadar inatçı bir taktisyendi. 3 Mayıs 1989'da Fenerbahçe'nin ilk yarıyı 3-0 yenik kapadığı kupa maçının 2. yarısında Rıdvan Dilmen'i kanattan ortaya alıp 4-3 kazanarak derbi tarihinin en efsanevi kumarını oynamıştır. 3 Mayıs 1989'daki taktik performansı kadar Zeki Müren tarzı güneş gözlükleri de derbinin en unutulmaz sahneleri arasında sonsuza kadar yaşayacak.

George Hagi: Yeni kuşağın en büyük futbolu sevme nedenlerin olan efsanevi yıldız. Her ne kadar teknik direktörlük performansı futbolculuğunun fersah fersah gerisinde kalsa da Galatasaray'ın o yıllardaki derbi itibarını kurtarmak da ona kısmet oldu. 11 Mayıs 2005'teki kupa finalinde sarı-kırmızılılar ezeli rakiplerini 5-1'lik skorla yenerken teknik direktör Hagi UEFA Kupası kadar değerli olmasa da derbi tarihi açısından asla unutulmayacak çok önemli bir işe imza atmış oldu.


Graeme Souness: Futbolculuğu Rijkaard kadar başarılarla dolu olan İskoç'un Türkiye'deki hocalık macerası çok da parlak oladı. Ancak Souneess, sonsuza kadar 24 Nisan 1996'daki kupa finali 2. maçı sonrası Fenerbahçe sahasının ortasına diktiği sarı-kırmızı bayrakla hatırlanacak. Kendisini "kalp hastası" diye aşağılayan Fenerbahçeli bir yöneticiye kızıp asrın çılgınlığına imza atan Souness'ın bürosundaki en büyük fotoğraf da o ana ait zaten!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder